Bereket
 Bereket deyince aklımıza ne gelir bolluk gelir demi. Ozaman bu güzel kelimeyi en iyi şekilde anlatan bir hikaye yazalım sizlere
         Köyün birisinde Halil ile İbrahim adında iki kardeş yaşarmış. Çiftçilikle uğraşan bu kardeşlerin aileleri yokmuş. Kazançları da ortakmış bu kardeşlerimiz yine harman zamanı hasarlarını yapmışlar ve çıkan mahsulü ikiye ayırmışlar. Gece yarısı olunca küçük kardeş İbrahim gizlice buğdayların olduğu ambara girmiş ve kendi hakkından abisinin hakkı olan buğdayların olduğu kısma kendi hakkının bir çoğunu aktarmış. Kendi kendine demiş ki abim evli onun bakmakla yükümlü olduğu bir ailesi var bense bekarım bana az buğdayda yeter. Bu şekilde düşünerek evine gitmiş bir zaman sonra Ambara abisi gelmiş ve kendi hakkından bugdaylarin çoğunu kardeşinin bugdaylarinin bulunduğu kısma aktarmis. Oda kendi kendine düşünmüş ki ben evliyim ama kardeşim evlenecek onun daha buğdaya ihtiyacı var. Oda bu şekilde düşünerek evinin yolunu tutmuş. Sabah ikisinde buğdayların olduğu yere gelmisler. İkiside diğerinin buğdayın fazla olacağını düşünmüşler ancak görmüşler ki ikisinin buğdayda hayli artmış ve gerçeği bir birlerine itiraf etmişler. İşte Halil İbrahim bereketi buradan gelir arkadaşlar.